Geçmişten günümüze kadar ulaşan kültürel aktarımların en iyi ifade biçimlerinden biri olan el sanatları yazılı kaynaklar kadar etkili ve önemlidir. Geçmiş kültürümüzün gelecek nesillere aktarılması yönünde önemli veriler olan el sanatları, sanat değerinden başka halkın sosyal yapısını yansıtması bakımından da büyük önem taşır. Her biri halkın dilini, inançlarını, adetlerini, felsefesini ve köklü bir sanat geleneğini ifade eder.
HALI DOKUMA, MİNYATÜR ve PORTRE HALICILIK
Isparta ve çevresinde 12. yüzyıla kadar dayanan köklü bir ticari dokuma geleneği bulunmaktadır. Bu coğrafyada yurt
tutmuş aşiretlerle sürdürülen mahalli ve geleneksel Isparta Halıcılığı 19.yüzyılın sonundan itibaren, Şark Halı Kumpanyası ile Isparta’da en ücra köylere kadar yayılmış ve halkın önemli bir geçim kaynağı haline gelmiştir. Gülistan, Serpme, Kompozisyon, Osmanlı, Goblen, Çin, Üzümlü, Dönümlü, Köşe göbek gibi desenler en bilinenleridir.
Sanayileşme, makine halıcılığı, toplumsal beğenilerde farklılaşma gibi bir çok faktör yaygı türü halılara olan ilginin azalmasına neden olmuş ancak beraberinde minyatür ve portre halıcılığın çıkmasına da neden olmuştur. Minyatür halının ilk örneği yaklaşık 30 yıl önce özel sipariş
şeklinde yapılmıştır. Beğenilen bu ürün zaman içerisinde hediyelik ve turistik ürün haline gelmiş ve sektörde önemli bir yer tutmuştur. Büyük tezgahlarda dokunan bu halılar ağaçtan yapılmış küçük tezgahlara monte edilmekte ve kullanılan alet edevatlar dahi birebir aynı yapılarak eklenmektedir. Yün ipin yanı sıra ipek, floş ve kamgarn iplerin de kullanıldığı bu halılarda geleneksel Türk halı desenleri, şahıs, kurum ve kuruluş isimleri, logolar ve yoğun olarak Isparta gülü dokunmaktadır.

Isparta İl Merkezi’nde minyatür halı imalat atölyelerinde, Keçiborlu İlçesi Senir Kasabası’nda ve Gönen İlçesi Güneykent Kasabası’nda minyatür halı dokuma devam etmektedir.
Isparta’da portre halı dokumanın öncüsü Senirli Ahmet Aksakal’dır. 2014 yılında vefat eden sanatkarın “Aksakal
Halıları’’ olarak isim yapan ve başta bir çok dünya liderinin portresi olmak üzere ünlü tablolardan esinlenerek oluşturulmuş ipek halı koleksiyonu, Halı Sarayı giriş katında bulunan Aksakal Halı Galerisinde sergilenmektedir.
KEÇECİLİK
Keçe, doğal yünün dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaştır. Hasırdan oluşan kalıp üzerine boyanmış şerit keçe parçaları ile “naaş/nakış” denilen motifler döşenir ve yünler “çırpı” ile motiflerin üzerine serilir.
Süpürge yardımıyla su serpilerek hasır kalıp rulo şeklinde toplanır, iple sıkıca bağlanarak tepilir. Ham keçe haline gelen yünün kenarlarında oluşan pürçükler ters çevrilerek tekrar sarılır ve tepilir. “Kapaklama” denilen bu işlemden sonra kaynamış su ile pişirme işlemine geçilir. Pişirme işlemi biten keçe kalıptan çıkarılarak kuruması için asılır. Keçelerde kullanılan geleneksel motifler koyungözü, koç
boynuzu, kıvırma, tavan arası, üçleme, dörtleme, sığır sidiği, ayı kulağı gibi motifler olup siyah, mavi ve kırmızı renklerin yoğun kullanıldığı görülür.

Geçmişte çadır örtüsü, yer yaygısı, giyim eşyaları, taşımaya yönelik eşyalar gibi günlük yaşamın içerisinde olan keçe kullanımı, günümüzde aksesuarlar ve sanatsal eserlere kadar geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Yöresel el sanatlarımızdan olan keçeciliğin Yalvaç İlçesi’ndeki atölyelerde üretimi devam etmekte ayrıca İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde açılan Geleneksel El Sanatları Kurslarında da eğitimleri yapılarak gelecek nesillere aktarılmaktadır.
DERİ İŞLEME ve TABAKLIK
Kökeni Orta Asya’ya dayanan dericilik sanatının Isparta’da Selçuklular dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişi vardır. Dericilik, beraberinde kunduracılığın, dikiciliğin ve haffaflığın da gelişmesine neden olmuştur. Cumhuriyet dönemi sonrasında Isparta Çayı kenarında kurulan basit şekilde yapılmış havuz, dibek ve tezgâhlardan oluşan tabakhanelerde deriler işlenmiştir. Derinin terbiye işleminde kullanılan palamut, sumak, ve meşe kabuğu gibi bitkiler de yörede bolca bulunmaktadır. Tabaklanarak elde edilen sahtiyan, vaketa, liso, taban astarı ve köseleler ülke çapında önemli bir ticaret alanını karşılamıştır. Sıcak ve soğuk pres, kesim, baskı, boya ve montaj aşamalarından geçirilen derilerde yüzey süsleme teknikleri olarak kabartma, aplike, ıslatarak şekil verme, boyama, dikiş ve dağlama teknikleri kullanılmaktadır.

Isparta Merkez ve Yalvaç İlçesi’nde endüstriyel üretimin yanı sıra geleneksel anlamda “deri işleme” ve “deri aksesuar yapımı” sınırlı sayıda usta ve Isparta Kültür ve Turizm Müdürlüğü kurslarında devam ettirilmektedir.
MİNYATÜR AT ARABACILIĞI
Yalvaç İlçesi’nde minyatür at arabası yapan tek imalatçı bulunmaktadır. Modern hayat içinde kullanımı giderek kalkan at arabalarının minyatür hale getirilerek hediyelik ve turistik ürüne dönüştürüldüğü ayrıca otel, lokanta, bahçe gibi sivil mimari yapılarda dekoratif bir araç haline geldiği görülmektedir.

SEMERCİLİK
Semer, binek ve yük hayvanlarının üzerine binmek ve yük sarmak için kullanılır. Taşıyacakları yükün hayvanın sırtına zarar vermemesi için ağaç iskelet üzerine sahtiyan (deri) ile keçe arası kamış otlarıyla doldurulup sarılarak çuvaldızlarla dikilir. İskeletin dengeli olması için sert ağaç türlerinden pelit ve ceviz tercih edilir. “Naaş” adı verilen işlemeler ve boncuk süslemeler ile bezenir.

Günümüzde süs amaçlı ve hediyelik ürün olarak minyatür semerlerin de yapıldığı Yalvaç İlçesi’nde bu zanaat, son temsilcileri ile devam etmektedir.
OYALAR
Türk Kültüründe Anadolu kadınının duygu ve düşüncelerinin ifade biçimi olan oyalar, gelinlik kızların çeyizlerinin de en önemli parçalarıdır. İğne, mekik, tığ, firkete gibi aletlerle yapılan geleneksel sanatların en ince örneklerindendir.
Isparta’da yapılan oyaların çoğunluğu tığ ve iğne oyasıdır.

Firkete, boncuk ve mekik oyalarının eski örneklerde yer aldığı, annelerinden kızlarına çeyiz aktarımı şeklinde günümüze ulaştığı görülür. Oyaların yörede bilinen isimleri tren yolu, buzlu cam, karagöz, iftar tabağı, karpuz çekirdeği, kedi tırnağı, papatya, gelincik, sümbül, iğde çiçeği, gelin tacı, Adananın köşkü, subay sırması, serçe gözü, kazayağı, paket taşı, gökkuşağı, karanfil, hercai ve gül oyadır.
Uluborlu İlçesi’nde “çeki oyaları” da denilen ve tığ ile yapılan katmerli gül motifinin kullanıldığı “gül oyası” somut olmayan kültürel miras unsuru olarak il envanterine kayıtlıdır.
İŞLEME
sparta’da evlenme gelenekleri içerisinde yer alan ve çeyiz kültürünün devam ettiği sürece varlığını koruyacak olan işlemeler Türk işi, hesap işi, astragan iğnesi, suzeni ve kaneviçe gibi teknikler kullanılarak yapılmaktadır. Geleneksel Türk işleme sanatı içerisinde en yaygın görüleni kaneviçelerdir. Anadolunun her köşesinde yoğun olarak uygulanan, toplumun özelliklerine uygun kimlik kazanarak halka mal olmuştur.

Isparta kaneviçe işlemelerinde yurdun her köşesinde görülen, benzer motiflerin (bitkisel, figürlü, geometrik, nesneli, yazılı) ve desenlerin kullanıldığı örneklerin yanısıra kentin simgesi haline gelmiş olan gül motifi sıklıkla işlenmiştir. Tepsi örtüsü, bohça, yatak takımları, yastık,
seccade, peşkir, havlu, çevre örtü ve uçkur gibi bir çok uygulama alanı vardır.
BAKIRCILIK ve KALAYCILIK
Bakırın “dövme”, “dökme”, “sıvama” ve “preste basma” olmak üzere dört ana teknikle işlenerek başta mutfak eşyaları olmak üzere gündelik hayatta kullanılan eşyalar haline getiren ustaların sayısı oldukça azalmıştır. Günümüzde bu zanaatkarlar, işlemesiz düz eşya yapmakta veya eski eşyaları kalaylama ile günlük kazançlarını sağlamaktadır.

Eski ve yıpranmış bakır kap kacakların kir ve yağdan arınması için kömür ateşi üzerinde ısıtılmasına “tavlama” denilir. Tavlanan yüzey tuz ruhu ile sıvanır, ince kumla ovularak iyice temizlenir. Kalayın iyi olması için ezilmiş ve yıpranmış yerler çekiç ve tokmak yardımıyla dövülerek düzeltilir. Ateş üzerinde eritilen kalay, nişadır ve kalaycı pamuğu kullanılarak yüzeye düzgün şekilde sıvanır ve kalaylama tamamlanır.
Bakır kap kacağın kullanımı devam ettikçe kalaycılık zanaatı da varlığını sürdürmektedir.
AHŞAP OYMA
Geleneksel Türk El Sanatlarından olan ahşap oymacılığı Isparta’da geçmişte yapılmakta olup zaman içerisinde unutulmaya yüz tutmuş sanatlardandır. 2010 yılından itibaren Isparta Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren ahşap oyma atölyesinde usta-çırak eğitimi şeklinde yetişen sanatkarlar tarafından bu köklü sanat devam ettirilmektedir.

Kadim Anadolu coğrafyasında yetişen şimşir, ıhlamur, meşe, ceviz , elma, armut, sedir, gül ağacı, ardıç, kestane, çam gibi ağaçların üzerine oyma, kakma, boyama, kündekari ve çakma tekniklerle sandıklar, hediyelik kutular, duvar panoları, anıt kapılar, ünlü tabloların replikaları yapılmaktadır. Bezemelerinde yoğun olarak Isparta simgesi haline gelmiş olan gül motifi ayrıca geleneksel Türk süsleme sanatları motiflerinden geometrik ve bitkisel motifler, Selçuklu geçmeleri ve rumiler kullanılmaktadır.
GELENEKSEL TÜRK SÜSLEME
ve EL SANATLARI KURSLARI
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Yaygın Kültür Eğitim Faaliyetleri kapsamında Türk Süsleme Sanatları ve Geleneksel El Sanatlarımızı tanıtmak, yaşatmak, aslına uygun olarak öğretip, yeni elemanlar ve ustalar yetiştirerek gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak amacıyla Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde kurs eğitimleri verilmektedir.

2013 yılından beri devam eden Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarından “Tezhip”, “Minyatür” “Ebru” yöresel el sanatlarından “Deri İşlemeciliği” ve “Keçe Yapımı” kurslarında geleneksel sanatların geçmişten gelen motif desen ve tasarım özellikleri korunmakta, yöreye has desen ve motiflerle birleştirilerek özgün çalışmalar yapılmaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Somut Olmayan Kültürel Miras Unsuru Taşıyıcıları
• Gencer Kondal (Keçe)
• İbrahim Atalar (Deri İşleme)
• Hüseyin Serdar Bilginer (Deri İşleme)
• Cihat Benzer (Deri İşleme)
• Havva Çetin (Ahşap Oyma)

